2024’te Türkiye’de Hangi Hukuksuzluklar Yaşandı?
Hakkını Savun olarak son bir yılda ülkemizde yaşanan hukuksuzlukları derledik. İlerleyen yıllarda hazırlayacağımız hukuksuzluk bültenlerinin daha kısa olmasını umarız. Daha adil bir yıla girmiş olmak dileği ile…
YARGI MAKAMLARI ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARINI TANIMADI.
Can Atalay Hakkında Verilen Mahkumiyet Kararının Mecliste Okunması
Tarih: 30.01.2024
2024’ün gelmesiyle Türk demokrasisi ve yargı sistemimiz adına, utancı yıllarca taşınacak bir skandala imza atıldı.
2023’ün sonunda Anayasa Mahkemesi, “Can Atalay’ın yeniden yargılanması gerektiğine, seçme ve seçilme hakkının ihlal edildiğine” karar vermişti. Ancak Anayasa Mahkemesi kararı ne İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ne de Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından uygulandı. 2024 yılının Ocak ayına gelindiğinde ise Can Atalay hakkındaki mahkumiyet kararı TBMM’de okunarak vekilliğinin düşürüldüğü belirtildi.
Söz konusu işlem her ne kadar yok hükmünde olsa da mevcut durumda Can Atalay hâlâ vekillik görevini icra edemiyor. Bu utanç verici gelişme maalesef bize Anayasa Mahkemesi kararlarının yalnızca yargı organları tarafından değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin yasama organı tarafından da yok sayıldığını gösterdi.
TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ HAKKI İHLALLERİ YİNE GÜNDEMDEYDİ.
Feminist Gece Yürüyüşü Yasağı
Tarih: 08.03.2024
2024’ün de önceki yıllardan bir farkı yoktu, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak bu yıl da tıpkı önceki yıllarda olduğu gibi barışçıl toplanma ve gösteri yürüyüşü yapma hakkımız kısıtlandı. Artık 8 Mart’ta Taksim civarındaki metro duraklarını kapatmak ve vatandaşın gündelik hayatını sekteye uğratmak bir gelenek haline geldi. Ancak Gece Yürüyüşü’ne katılmak isteyen kadınları hiçbir yasak yıldıramadı.
1 Mayıs Yasağı
Tarih: 01.05.2024
İktidarın anlamsız inadı nedeniyle bu 1 Mayıs’ta da Taksim işçiye yasaktı. Oysaki Anayasa Mahkemesi, 12.10.2023 gün ve 2016/14517 numaralı kararında “Taksim Meydanının 1 Mayıs İşçi Bayramı ile özdeş olduğu” gerekçesi ile 1 Mayıs'ın Taksim Meydanı'nda kutlanmasının engellenmesi nedeniyle gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine karar vermişti. Fakat bu karar, bu yıl da sadece kağıt üzerinde kaldı.
ÖLÇÜSÜZ ERİŞİM ENGELİ KARARLARIYLA HAK İHLALLERİNE DOYAMADIK.
Tarih: 02.08.2024
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından alınan keyfi bir karar doğrultusunda, Instagram'a Türkiye genelinde erişim yasağı getirilmiş, gerekçesi genel ifadelerle geçiştirilmişti.
Hakkını Savun olarak bu ölçüsüz ve hukuksuz karara karşı açtığımız dava istinaf aşamasında olup Türkiye’nin bir keyfiyet ülkesi olmadığının bilincinde olarak süreci takip etmeye devam ediyoruz.
Tarih: 09.10.2024
Discord’a erişim engeli getirildi. Kararın gerekçesi olarak “Çocukların cinsel istismarı ve müstehcenlik suçlarının işlendiğine dair yeterli şüphenin bulunması” gösterildiyse de ölçülülük ilkesi göz ardı edildi. Sadece suç unsuru taşıyan hesapların ve sohbet odalarının erişime kapatılması mümkünken platformun tümden erişime kapatılması ölçüsüz bir tedbir olup mevcut durumda suça konu olayların failleri platformu ek uygulamalarla hâlâ kullanabiliyor.
Bu platform sayesinde para kazanan ya da hobiler edinen vatandaşların haberleşme özgürlüğünün bu şekilde kısıtlanması kabul edilemez. Hukuki süreci başlattığımız bu ölçüsüz yasağa karşı süreci hala takip etmekteyiz.
HÜKÜMETİN CEZASIZLIK POLİTİKASININ FATURASINI YİNE MASUMLAR ÖDEDİ.
Tarih: 23.09.2024
Polis Memuru Şeyda Yılmaz 26 suçtan kaydı olan 19 yaşındaki sanık Yunus Emre Geçti tarafından şehit edildi. İnfaz Yasası’nın yetersizliğini gözler önüne seren bu acı kayıp tüm Türkiye’yi yasa boğdu.
Hakkını Savun olarak infaz düzenlemeleri kapsamında cezaevinden salıverilen hükümlülerin yeniden suç işleme oranları hakkında bilgi edinme başvurusunda bulunmamıza rağmen bu başvurumuza henüz tatmin edici bir cevap gelmedi.
İKTİDARIN GÖZDAĞI, YARGI MAKAMLARININ GÖZ BEBEĞİ:
HAKSIZ TUTUKLAMALAR RUTİNİMİZ OLDU.
Tarih: 30.08.2024
Dilruba Kayserilioğlu, bir sokak röportajında kullandığı sözlerden dolayı “cumhurbaşkanına hakaret” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçlarından tutuklanmıştı. Kayserilioğlu’nun 4 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın gözlemci olarak katıldığımız 31.10.2024 tarihindeki duruşmasında 11 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmedildi ve hükmün açıklanması geri bırakıldı. Böylece Kayserilioğlu, cezaevine girmesini gerektirmeyen bir suç için 18 gün keyfi bir şekilde tutuklu yargılandı.
Tarih: 20.11.2024
Nasuh Mahruki, YSK’yı eleştiren bir sosyal medya paylaşımı nedeniyle hakkında “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” ve “yargı organlarını alenen aşağılama” suçlarından başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanmıştı.
Şartları oluşmadan gerçekleştirilen bu tutuklama yaklaşık iki hafta sürmüş olup bu olayla da tutuklama koruma tedbirinin cezalandırma aracı olarak kullanıldığını bir kez daha görmüş olduk.
Tarih: 29.11.2024
TRT World Forum'da, Cumhurbaşkanı’nı protesto eden Filistin yanlısı 9 kişi "Cumhurbaşkanına Hakaret" ve "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na" muhalefet ettikleri gerekçesi ile gözaltına alındı ve iki gün boyunca göz altında tutulmalarının ardından tutuklandılar.
Yukarıda saydıklarımız ve bu paylaşıma sığdıramadığımız nice olaylar neticesinde tutuklama tedbiri adeta iktidar partisinin sopası olarak kullanıldı ve muhalefet partisini konu alsa esamesi okunmayacak eylemler tutuklama yoluyla cezalandırıldı.
2024 KAYYIMLARIN YILI OLDU.
SON 6 AYDA TAM 8 BELEDİYEYE KAYYIM BAŞKAN VEKİLİ ATANDI.
Geçtiğimiz sene tartışmasız kayyımlar yılıydı. Kayyım atama uygulaması 31 Mart Yerel Seçimleri’nin hemen öncesinde mazbatayı teslim etmeme niyetiyle kendini gösterdi ve bütün bir sene boyunca gündemimizden bir an olsun düşmedi.
Bu süreçte esasen başkan vekilinin belediye meclislerince seçilmesi gerekmekte iken bu vekillerin tamamı İçişleri Bakanı tarafından atanmış, seçmen iradesi hiçe sayılmıştı.
Gelin kayyım serüvenine kronolojik olarak bakalım:
Tarih: 02.04.2024
31 Mart Yerel Seçiminde Van Büyükşehir Belediye Başkanı açık ara farkla DEM Parti adayı Abdullah Zeydan seçilmişken kendisi hakkında verilen memnu hakların geri verilmesi kararına Adalet Bakanlığı son anda itiraz etmiş ve ilgili karar geri alınmıştı.
Toplumsal tepki ve siyasilerin açıklamalarının ardından YSK, Abdullah Zeydan’ın seçilme yeterliliği olduğuna karar verdi.
Tarih: 03.06.2024
Hakkari Belediyesi Başkanı Mehmet Sıddık Akış yerine Hakkari Valisi kayyım olarak atandı.
Tarih: 30.10.2024
CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer yerine İçişleri Bakanlığı tarafından İstanbul Vali Yardımcısı kayyım olarak atandı.
Tarih: 04.11.2024
Mardin Büyükşehir Belediyesine, Batman Belediyesine ve Şanlıurfa’nın Halfeti Belediyesine İçişleri Bakanı tarafından kayyım atandı.
Tarih: 22.11.2024
DEM Partili Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak ve CHP’li Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül görevden uzaklaştırıldı. Konak’ın yerine Tunceli Valisi kayyım olarak atanırken Sarıgül’ün yerine ise Ovacık Kaymakamı kayyım olarak atandı.
Tarih: 29.11.2024
DEM Partili Bahçesaray Belediye Başkanı Ayvaz Hazır İçişleri Bakanlığınca görevden uzaklaştırılarak yerine Bahçesaray Kaymakamı kayyım olarak atandı.
Bütün kayyım atamalarının ortak özelliği ise seçime girerken seçilme yeterliliği olan belediye başkanlarının “haklarında görevleri ile ilgili bir suç sebebiyle soruşturma veya kovuşturma” açılmamış olmasına rağmen bir şekilde İçişleri Bakanlığınca görevden alınması ve ardından hukuksuz bir şekilde yerlerine vali ya da vali yardımcılarının atanmasıydı.
Oysaki hukuken uygulanması gereken yöntem, görevden alınan belediye başkanı yerine belediye meclisinin bir başkan vekili seçmesidir. Fakat 2024’te defalarca kayyım ataması görmemize rağmen birinde bile bu yöntem uygulanmadı.
Özetle 2024, hukuk devleti ilkesi ve Türk demokrasisi açısından karamsar bir yıl oldu.
Tüm vatandaşlarımıza daha iyi yıllar dileriz.
Comentários